Isauria Yolu’nu konu alan kitabın yazarı Mehmet Gültekin ve arkadaşları bu tarihi yolda zorlu bir yürüyüş yaptı. Yaklaşık 15 kilometrelik parkurda yapılan yürüyüş bölgenin tarihi dokusunu ve doğal güzelliklerini gözler önüne serdi. Sekiz saat süren yürüyüş hem fiziksel hem de zihinsel olarak katılımcılara farklı bir deneyim sundu.
Isauria Yolu’nun Zorlukları ve Güzellikleri
(Haber: Tolga ŞİLİL) Isauria Yolu, Türkiye’nin güneyinde Toros Dağları’nın eteklerinden geçen, antik dönemden kalma bir güzergah. Yüzyıllar boyunca tüccarlar, askerler ve yerel halk tarafından kullanılan bu yol, tarihle doğanın buluştuğu özel bir rota olarak biliniyor. Isauria Yolu’nda yürüyüş yapanlar sarp kayalıkların zorluğu ile karşı karşıya kalırken dağların arasında açılan derin vadilerin ve uçsuz bucaksız doğal manzaraların tadını çıkarıyor.
Yol boyunca zaman zaman zorlayıcı yokuşlar ve sarp geçitler bulunsa da, doğanın sakinliği ve tarihin derin izleri yürüyüşçülere adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor.
Mehmet Gültekin, yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, “Isauria Yolu, sadece bir yürüyüş rotası değil, aynı zamanda geçmişle kurulan bir bağ. Burada adım atarken tarihin nefes aldığını hissediyorsunuz. Doğayla ve tarihle iç içe bu eşsiz deneyimi herkesin yaşamasını tavsiye ederim.” dedi.
Yürüyüş Rotalarına İlgi Artırıyor
Tarihi rotalar, son yıllarda doğa severler ve tarih tutkunları arasında büyük ilgi görmeye başladı. Isauria Yolu da bu rotalardan biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle Gültekin’in yazdığı kitap bu kadim yolu daha geniş bir kitleye tanıtmaya yardımcı oluyor.