Sagalassos Antik Kenti, Keçiborlu-Kuyucak Lavanta Kokulu Köy ve Türkiye’nin 185m. ile en derin gölü unvanına sahip Salda Gölü gezimize sabah erkenden yola koyularak başladık.
Yazı ve Fotoğraflar: Fotoğrafçı & Arkeolog İlhami Yetkin
Asıl fotoğraflamak istediğimiz Lavanta Kokulu Köyümüz Kuyucak olsa da o bölgeye gidilip görülmesi gereken Salda Gölü ve Sagalassos Antik Kenti ile gezimizi fotoğraf adına çeşitlendirdik. Elbette bir güne sığmayacak güzelliklere ve üç değişik özelliğe sahip arkeolojik, doğal ve pastoral noktaların hakkını verebilmek için çadırlarımızla kamp kurduk.
İlk gün Sagalassos Antik Kenti’nde geçirdiğimiz zaman çok keyifliydi. Anadolu’nun en yüksek ve büyük yerleşim yerlerinden birisi olan Sagallassos antik yapıları 1450 metre rakımda başlayıp 1882 metreye Akropolis’e kadar çıkmaktadır. Havanın temiz ve serin olması fotoğraf adına en güzel artımızdı. Anadolu’nun yerli halklarından Luwi kayıtlarında geçen Salawassa -Dağkale isminden günümüz Burdur- Ağlasun ismine kadar yaklaşık 4000 yıl çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan kent en parlak dönemini Roma İmparatorluğu döneminde yaşar. Ancak Roma döneminden önce Helenistik döneme ait halen ayakta duran ya da restore edilmiş oldukça güzel anıt eserler de bulunmaktadır. Roma ve Bizans uygarlıkları sonrasında Anadolu Selçukluları döneminde kent terkedilmiş ve Ağlasun ovasında Selçuklu şehri olarak yaşamına devam etmiştir. Sizleri fazla sıkmadan bu güzel antik kenti mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Ama hakkında biraz bilgi edinerek gidilir ise kentteki yapılar ve kent tarihi daha iyi anlaşılabilir. En azından Antalya’ya her gidiş ve dönüşte üzerinden geçtiğiniz Aksu (Kestros) Çayı’nın en önemli kollarından birisinin kaynaklarına yolculuk yapmış olursunuz.
Sagalassos’tan zor ayrılsak da Kuyucak Lavanta Tarlaları bizi bekler. Hava kararmadan gün batımına yetişmek fotoğraflamak ve çadırlarımızı kurmak için yola koyulduk. Burdur Sanayisi’nde Şişçi Hasan’da verdiğimiz bir lezzet molası ile kendimize geldik. Çekim molaları ile birlikte gün batımı fotoğraflarımızı da alarak önceden görüştüğümüz Kuyucak Kadın Girişimcileri’nin kurduğu kooperatif alanına vardık… Huriye ablamız ve diğer çalışanların yönlendirmeleri ile hemen yakına çadırlarımızı kurduk.
Veee merakla beklediğimiz lezzetlerden tatmaya başladık. Haşhaşlı toparlak çorba, haşhaşlı yaprak sarma, kabaklı gözleme ve diğer seçeneklerle keyifli akşam sohbetlerimize devam ettik. (Yemekler harika ancak illaki tadını merak ediyorsanız lavantalı kahve deneyin ama ben bir daha içmem, lavantalı dondurma ise yine merak gidermek için tadına bakılabilir.) Sohbet güzel insanlar güzel ama sabah güneş doğmadan kalkıp arazide yerimizi almak zorundayız. Saat 05:00’te kalkmak üzere herkesi uykuya davet ettik.
İkinci gün sabah, gündoğumunu ucundan yakalayarak çekime başladık. Birkaç saat lavanta kokuları arasında ve arılarla sarmaş dolaş çok keyifli çekimler yaptık. Kahvaltı zamanı kamp alanına dönerek saat 11.00’e kadar serbest zaman ve Salda Gölü yoluna koyulduk. Yeşilova’da yemek molası ve yine yöresel tatlar peşindeyiz. Kimimiz mis gibi tarhana çorbası kimimiz yine Burdur şişi, kimimiz de bölgenin bir başka meşhuru kıymalı tostunu denedik.
Türkiye’nin Maldivleri diye reklamı yapılan ancak sahip olduğu özellikler nedeni ile kendisine haksızlık yapılan Salda Gölü’ne geldik. Hava felaket sıcak, yer beyaz, bak bakabilirsen. Güneş gözlüğün yoksa yandın. Fotoğraf makinelerine beyaz ayarı yapmak kolay ancak bu beyaz gözümüze bile çok fena zor geldi…
Salda gölünde isteyenler göle girerek eğlendiler isteyenler de fotoğraf çekimine devam ettiler…
17.30 gibi çıktığımız asfalta ve dönüş yoluna Korkuteli Nur Pastanesi molası ile devam ettik. Saatler tarihi değiştirmek üzereyken Alanyamıza dönmüştük…
Alanya Fotoğraf Sanatçıları Kulübü (AFSAK) olarak düzenlediğimiz eğitim gezimize katılan Gülden Buğday Özdemir, Çiğdem Kuzucu, Hakan Pınar, Hediye ve Çiçek Hiyem Hoca, Dilek Çengel, Gül Can Yılmaz, Ayşe Yılmaz, Mehmet Akar, Doğan Çetinkaya, Urte Su, Erdem ve Ruta Danileviciute Doğruyol, Semih Çangırlı, Nehir, Öykü, Serap ve Tahsin Neğiş, Zeynep ve Yaren Yetkin’e teşekkür ederiz.
AFSAK Başkan Yardımcımız Kadir Barcın ve AFSAK Gezi Komisyonu Başkanı bendeniz İlhami Yetkin, gezimize katılan arkadaşlarımıza gidilen yerlerin bilgilendirilmesi ve rehberliği dışında fotoğraf adına da eğitim çalışmalarımızla katkı verdik…
AFSAK ile bir başka etkinlikte buluşmak üzere, sağlık mutluluk, huzur ve fotoğrafla kalın…
