Isauria Yolu işaretleyicisi ve kılavuz kitabının yazarı Mehmet Gültekin, “Likya Yolu’ndan daha fazla zenginliğe sahip Isauria Yolu yürümeye hazır hale geldi. Bu yürüyüş yolu kırsal kesime ekonomik olarak da değer katacak” dedi.
(RÖPORTAJ / TOLGA ŞİLİL) – Bir dönem güneyde Mersin Mezitli’den Alanya’ya kadar da hakim olmuş, kuzeyde Gündoğmuş, Akseki, Yalıhüyük, Ahırlı, Seydişehir’in batısı, Bozkır, Hadim, Taşkent, Ermenek, Anamur, Mut bölgelerini kapsayan tarihi Isauria Yolu’nun işaretlemesini yapan ve Isauria Yolu (Tuz Yolu / Via Sebasta) kitabının yazarı Mehmet Gültekin sorularımızı yanıtladı.
Tarihi varlık ve doğal güzellikleriyle Toroslar’ın turizm pastasından daha fazla dilim alması gerektiğini söyleyen Gültekin, “Bungalov otellerin ve kampinglerin tıpkı Likya Yolu’nda olduğu gibi Isauria güzergahında da oluşacağına inanıyorum” dedi. Röportaj konuğumuz Mehmet Gültekin sorularımızı yanıtladı:
Isaurialılardan ün yapmış biri var mı?
Olmaz mı? Elbette var. Germanicopolis’in (Ermenek) Zenopolis/Zenonopolis/Rusumblada (Elmayanı) Köyü doğumlu Zeno, maceralı Bizans imparatorlarından biri olmuştur. Isaurialı Zeno, Bizans imparatorudur. Ondan olma Leo/Leon ise ikona kırıcılığı ile ün yapmış Bizans imparatorudur. Dolayısıyla uzun süre Bizans tahtında Isaurialılar vardı.
Ne zamana kadar yaşadılar?
Kaynaklardan öğrendiğimize göre 11. Yüzyıl’a kadar Isauria halkı bölgede varlığını sürdürdü.
Gelelim yollara. “Bu yol için 13 yıl harcadım” diyorsunuz. Bu yollarla ilgili beklentiniz nedir?
Bu yollarla turizmi iç bölgelere taşımayı hedefliyorum. Bu tip yollarda yürüyüşçü sayıları yıldan yıla artarak gider. Sabır gereklidir. 3 yıl sonra adı geçen ilçeler, dünyanın her yerinden sırt çantalı turistleri kayda değer biçimde görmeye başlayacaklardır. Kültür rotalarının nihai hedefi, köylerde, yaylalarda bungalov otellerin, pansiyonların, kampinglerin açılmasıdır. Köy kahvelerinin, bakkalların, fırınların yani köy halkının, köy esnafının daha fazla iş yapması demektir bu yollar.
Bu yolları yaparken hiçbir kurum veya kuruluştan yardım aldınız mı?
İlke olarak bir kurumdan yardım almadan bitirmeyi hedeflediğimden hiçbir kurumdan destek almadan gönüllü ekibim ile tamamladık. Ama inanın çok zorlandık. 13 yıl boyunca git gel, lojistiği sağlayacak bir araç yok, varılan yerden araba tut, kendi aracına ulaş vs. çok zahmet çektik ama değdi. Zorluğun sonunda güzel olanı gördük.
Bu yolları yaparken sizi en çok zorlayan şey neydi?
Çalı çırpıdan kapanmış yolları günlerce uğraşıp açtıktan bir yıl sonra kepçenin oraya girerek yol yapması beni en çok üzen şeylerdendir. Ya da 11 km’lik ve 2 bin 500 yıllık taş döşeli antik yolu, 4 yıl önceki yangın sonrasında kerestecilerin girerek tamamen bozmalarıydı. Bu dayanılacak bir şey değil.
Yolun ileride Likya Yolu gibi popüler bir rota olacağına inanıyor musunuz?
Elbette inanıyorum. Ancak burada bizi aşan bazı harcamaların yapılması gerek. Kitabın başka dillere çevrilmesi, basılması, yol ile ilgili bir cep telefonu uygulamasının yapılması gibi.
Bu yolu yapabilmek için kaç kere yürüdünüz?
Toplamda her rota için ortalama 5-6 kere o noktaya giderim. Dolayısıyla 6×426 kilometre olarak yürüdüm. Ancak elde testere veya boya, sırtta boya yükü, kamp yükü, yiyecek, içecekler ile kolay iş değil. Bugüne kadar yapılmadığından anlayabilirsiniz ki çok zor bir iş. Birinin dünyaca önemli bu yolu işaretlemesi ve haritalandırması gerekiyordu. O kişi ben ve gönüllü ekibim oldu. Zoru seviyorum. Mutluyum…
Likya Yolu gibi talep görecek mi?
Olacak, emin olun. Bu yol ile ilgili bilim insanları ve sporcular her geçen gün bana daha fazla ulaşıyorlar ve bilgi alıyorlar.
Doğaseverler size nasıl ulaşacaklar?
“isauriayolu.isauriatrail” Instagram hesabı üzerinden bana merak ettikleri her konuda sorabilirler.