Bu yıl 15.’si düzenlenen ‘Alanya Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu’na katılan sanatçılar çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor.
Bu ay başında 8 ülkeden 10 heykeltıraşın katılımıyla başlayan sempozyum 30 Kasım’da sonra erecek. İlk çekiç darbesini Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in vurmasıyla başlayan sempozyumda yer alan usta sanatçılar dev mermer bloklarını yontarak deniz ve deniz canlıları temalı sokak heykelleri yapmaya devam ediyor. Yontulan eserler 30 Kasım’da Alanya Belediye binası arkasında hazırlanan alanda sergiye sunulacak.
Yüksek Heykeltıraş Beyhan Yönetim ile heykel sempozyumunun dünü ve geleceğini konuştuk. Taş heykel sempozyumunun ilk olarak metal malzeme ile başladığını belirten Yönetim, Alanya’ya ilginin her geçen gün daha da arttığını söyledi. Sanatçıların ortaya koyduğu eserlerin turizme, tanıtıma ve görsel eğitime çok büyük katkısı olduğunu vurgulayan Yönetim, ‘Alanya Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu’nun dünyada örnek teşkil ettiğini söyledi.
Ablüm Gazetesi: ‘Alanya Uluslararası Taş Heykel Sempozyumu’ nasıl başladı?
Beyhan Yönetim: 2004 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Heykel Bölümü öğrencileri ile metal malzemeler kullanılarak başladı. Bu deneyim gibi bir şeydi. 2005 yılında ise davet usulü olarak yapıldı. Sonra kurumsallaşmaya karar verdik. Uluslararasına döndük. Uluslararasında davet değil, müracaatları alıp 7 kişilik jüri ile beldemize gelecek sanatçıları ve işlerini seçme yoluna gittik. 2006 yılında müracaatlar jüri tarafından seçilen heykellerle devam etti. Bugüne kadar 147adet heykel yapıldı. 2 kere ahşap sempozyumu yaptık. Nemi yoğun olan bir bölgede ahşabı tutmak, yaşanılırlığını sağlamak biraz zor olacağı için taş ile devam ediyoruz. Beldemizin taşlarını kullanıyoruz. Gerek Dumlu Özcan Madencilik gerekse Demirtaş Madencilik sırayla bize sponsor oluyorlar. Dünyanın farklı ülkelerinden heykeltıraşlarını ağırladık ve ağırlıyoruz. Amacımız Alanya’yı bir sanat şehri haline getirmek. Heykeli, heykelin yapımını halka, çocuklara göstermek. Bu aslında görsel bir eğitim gibi. Ayrıca sanatçıya gerek maddi gerek manevi olarak destek veriyoruz. Çünkü sanatçıların cebinin dolmasına ihtiyaçları olduğu kadar ruhlarını da doyurmaya ihtiyaçları var. Alanya’da onların ruhlarını da doyuruyoruz. Beldemizi anlatıyoruz. Bunda da başarılı olduğumuza inanıyorum. Çünkü dünyada Alanya Taş Heykel Sempozyumu deyince herkes gıptayla bakıyor. Vatandaşlardan, okullardan ve esnaftan da aynı desteği görüyoruz. Sponsor oluyorlar. Hancı Pastanesi sanatçıların 05.00 çaylarını karşılıyor. Bu bizim için büyük bir jest. Eğer Alanyamıza sanat, güzellik, turizm, tanıtım adına bir katkı sağlayabiliyorsak bundan çok gururluyuz. Ayrıca ben de bu projede yer aldığım için çok gururluyum.
“METALLE BAŞLADIK TAŞA DÖNDÜK”
A.G.: Sempozyuma neden ilk yıl metalle başladınız?
B.Y: Sempozyuma ilk yıl metalle başlamamız bir deneyimdi. Bunu atık malzemelerden yapalım dedik. Halkın tepkisini merak ettik. Öğrencilerle küçük bir meblağla başladık. Sonra taşa döndük.
“ALANYA’YA UYGUN ESERLERİ SEÇİYORUZ”
A.G.: İkinci yıl sempozyuma katılım nasıl oldu?
B.Y: İkinci yıl sempozyum davet usulü yapıldı. Katılım her zaman 100’ün üzerinde oluyor. Bu sene 130 sanatçı müracaat etti. Biz, içlerinden 9 kişiyi seçtik. Bir kişi Mimar Sinan Üniversitesi adına görevli olarak yer alıyor. 15 yıldır Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile sempozyumu ortaklaşa yapıyoruz. Katılım her zaman iyi oldu. Sanatçıya göre değil, Alanya’ya uygun eserleri seçiyoruz. Bir ara konsept belirlememiştik. Sanatçıları özgür bıraktık. Konseptli parkları yapacaktık. EXPO zamanında konsept doğa ve çocuktu. Onların ricası üzerine konsept uygulamaya geçtik. Doğa ve çocuk temalı eserler yapmaya başladık. Bu sene de iskele projemiz var. İskele projemizde kullanılmak üzere deniz ve deniz canlıları konseptini uyguladık. Geçen sene konseptimiz doğadaki hayvanlardı.
“DÜNYADA ÖRNEK OLABİLİRİZ”
A.G.: Sempozyuma katılan sanatçılar Alanya için bir fahri elçi sayılabilir mi?
B.Y: Tabii ki fahri elçi sayılabilir. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Amacımız onları mutlu etmek ve mutlu göndermek. Beldemizi güzelleştirmek adına el emeğiyle yaptıkları eserleriyle ilgili onlardan çok şey bekliyoruz. Onları ne kadar mutlu gönderirsek bize o kadar yoğun ilgi geliyor. Nitekim jürilerde bize müracaatlar daha da çoğalıyor. En büyük gururumuz olan Alanya sempozyumu artık kurumsallaştı. En uzun süreli heykel sempozyumu haline geldi. 15 yıl kolay değil ama gün geçtikçe kendini yenileyebilen bir sempozyum olarak örneğiz. Hatta dünyada da örnek olabiliriz. Çünkü 15 yıl uzun bir süre.
“SANAT GÜZEL BİR ŞEY”
A.G.: Sempozyumun bundan sonraki sürecini nasıl görüyorsunuz?
B.Y: Bundan sonra beklentim bu işin devam etmesi. Ben heykeltıraşım. Bunun eğitimini aldım. Konseptimizi sadece heykel olarak düşünmeyebiliriz. Resim sempozyumları olabilir. Alanya ile ilgili bir şeyler yaşayıp anlatabilmeleri, kelimelere dökebilmeleri için yazarları ağırlayabiliriz. Sanat güzel bir şey. Sanatın sanatçıya da faydası var. Halka da faydası var. Çünkü onlardan kimseye hiçbir zaman zarar gelmez.
“ARTIK YTONGLA ÇALIŞMALARINI SAĞLIYORUZ”
A.G.: Öğrencilerle workshoplar yapıyorsunuz. Bu çalışmadan da bahseder misiniz?
B.Y: Daha önce ilköğretim çocuklarıyla sempozyumla ilgili düşüncelerini alarak kompozisyon ve resim yarışması yapmıştık. 10 seneye yakındır çocuklara uygun malzemeler verip heykel tıraşlarla beraber çalıştırıyoruz. Daha önce plastrin (yapay çamurla) ile çalıştırdık. Bu malzemeler kuruduğu için çocuklar eve götürünce zorlanıyor. Şimdi Ytong ile çalışmalarını sağlıyoruz.
A.G.: Son olarak neler söylemek istersiniz?
B.Y: Son olarak söylemek istediğim tabii ki önce bunun sürdürebilirliğini sağlayan belediyemize, emek veren tüm personeline, desteklerini esirgemeyen esnafımıza ve Alanya halkına çok teşekkür ederiz. En büyük teşekkürü sanatçılarımıza ediyorum.