Bu yıl 10. yaşını kutlayan Bahçeşehir Alanya Okulları’nın kurucuları Burcu ve Cihan Baba çifti ile iş dışında kalan hayatları, çocukları, hobileri ve daha pek çok konu hakkında çok özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Merhabalar sizinle röportajlarımızda genellikle okul üzerine çalışmalar yaptık, bu sefer biraz daha sizlerin hayatından bahsetmek isteriz. Bize kısaca Burcu ve Cihan Baba’dan bahseder misiniz?
Burcu Baba: İşi bir kenara koymak çok zor olacak tam da 10. yılımızda 🙂 Burcu ve Cihan Baba’dan birlikte bahsedersek süreç 1999’a dayanır. Ben Ankara Üniversitesi Matematik Bölümü’nde Cihan da Bilkent Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde okurken başlayan bir tanışıklık. 2004 yılında evlendik ve böylelikle ben de Alanyalı oldum. O zamanlar Ankara’da başladığım matematik öğretmenliği mesleğimi sürdürüyordum Cihan da Alanya Limanı’nın koordinatörlüğünü. Öğretmenlik yaparken gördüğüm öğrencilerin ihtiyaçları, Ankara’daki öğrencilerin sahip olduğu artılar Alanya’da bizi okul açmaya itti. Bakın yine okula geldim inanın çok zor ayrıştırmak. 2010’da kızımız Cemre dünyaya geldi, hayatımızın tabii ki en büyük heyecanı, 2014’te de Can, bir kez daha aynı heyecan.
Peki çocuklarınıza karşı nasılsınız, eğitimci kişilikleriniz ön plana çıkıyor mu?
Cihan Baba: Ön plana çıkan bir şey yok, biz bu hayatta öncelikle ebeveyniz. Ama tabii ki yıllardır mesleğimiz için almış olduğumuz eğitimler, gözlemleme fırsatı bulduğumuz binlerce öğrenci mutlaka çocuklarımızla ilişkimizi ve iletişimimizi kolaylaştırıyor. Daha sakiniz bence, sorunların olabileceğini ama en önemlisi süreç de alsa çözümlerinin olduğunu biliyor ve görüyoruz.
Burcu Baba: Aslında anne baba olmak başka bir şey, eğitimci olarak çok daha objektifsiniz bir çocuğa karşı anne baba olunca direkt içinde. Tabii ki bu iş sayesinde anne olmadan daha öncesinde bile pek çok donanıma sahip olma şansım oldu. Mesleğimin öğretmenlik olmasının yanı sıra 2007’den bu yana sayısız eğitime katıldık. Davranış değiştirmek hiç kolay değildir ve süreç alır. Bazen aileler bir eğitime katıldıklarında “hep bildiğimiz şeyler” diyebiliyor ancak, defalarca dinlediğinizde okuduğunuzda bir davranış ve bilinç yerleşiyor, aynı beslenme konusu gibi. Hepimiz doğru beslenmenin ne demek olduğunu biliyoruz ama bunu alışkanlık haline dönüştürmek için uzmanları dinliyor ya da destek alıyoruz. Ve her çocuğumuz farklı bu nedenle onun beceri ve ihtiyaçlarına göre her eğitimden ya da kitaptan çıkaracağımız sonuçlar da farklı oluyor. Sadece dinlemek yeterli değil çevremizdeki çocukları ve ailelerini gözlemlemeliyiz, daha doğrusu bir söylemin kaşı tarafta nasıl bir davranışa yol açtığını gözlemlemeli ve kendimize örnek teşkil etmesini sağlamalıyız. Bir de bu konularda okumak çok önemli, üç kitap önereceğim üçü de yakın tarihli yayımlandı. Bizim anne baba olarak da okulumuzun eğitim felsefesi olarak da sahip olduğumuz düşünce sistemini nerdeyse birebir yansıtıyor bu kitaplar ve bize çok katkı sağlıyorlar. Bahar Eriş’in kitabı “Anne Beynim Aç”, Doğan Cüceloğlu “Geliştiren Anne-Baba” ve Özgür Bolat “Beni Ödülle Cezalandırma”.
Çok anlamlı bilgiler paylaştınız teşekkür ederiz. Bizimle hobilerinizi paylaşır mısınız?
Cihan Baba: Ben en çok evde olmayı severim, Burcu’yla tek ayrıştığımız konu bu olabilir. Film izlemek ve güzel müzikler dinlemek en büyük zevkim. Bir de bunları eşime ve çocuklarıma aktarmak. Farklı kültürleri öğrenebileceğim seyahatlerden de çok keyif alırım.
Burcu Baba: Aslında ben de evde olmayı severim ama evde dostlarımızın, akrabalarımızın da olmasını isterim, evi kalabalık sevenlerdenim yani. Hobi denilince de aklıma ilk spor yapmak geliyor benim için müthiş bir deşarj kaynağı. Bir de okumak. Gerçekten çok mutlu oluyorum okudukça.
Burcu Hanım bize ailenizden bahseder misiniz?
Aslında çok şey var onlarla ilgili anlatacağım ama şu an yaşadığım hayata katkı sağlayan yönlerinden bahsedeyim. Anneannemin babası, anneannem ve bir kardeşi, hepsi öğretmen. Dedem hekimdi, bir dönem daha iyi para kazanabilmek için Arabistan’a gitmiş. Babamın babası Ziraat Bankası müdürüydü, annem ve babam ha keza çok çalışkan kişilerdir. Annem şimdi kendi işini yapıyor, babam da 7 gün 24 saat Nuh’un Ankara Makarnaları için çalışıyor. Annem ilkokulda Bolu’da yaşadığımız için sonrasında beni orada okutmak istemedi ve sınavlarda başarılı olmam konusunda beni telkin etti. 11 yaşımdan itibaren ailemden ayrılmış durumdayım, ortaokul ve lise eğitimimi Koç Özel Lisesi’nde aldım. Bence annemin ki müthiş bir vizyon. Özel okul açarken benim tüm düşünce sistemimi bu oluşturmuştur. Birincisi çocuklar iyi eğitim almak için ailelerinden ayrı kalmamalılar yani bulundukları şehirde iyi okullar olmalı, ikincisi bir okulun okul gibi okul olabilmesi için hayat başarısına odaklanması gerekir. Sorunun cevabını şöyle tamamlayayım, eğitimcilik çok eskilere dayanıyor, girişimcilik de bulaşmış işte cesur dedemden, bankacı aileden de hesap işleri, çalışmayı çok seven bir anne baba sonuçta sanırım doğru mesleği seçmişim.
Cihan Bey peki ya sizin aileniz, yoksa sizde de mi eğitimciler var?
Evet , annemin dedesi Alanya’ya medrese tahsili yaptırmak üzere gönderilmiş.
Sosyal medyayı takip ediyor musunuz?
Cihan Baba: Ben çok iyi takip ediyorum. Özellikle tweeterda epey vakit geçiriyorum, çünkü hem güncel haberleri takip edebiliyor, hem de işimizle ilgili ya da ilgi duyduğum konularla ilgili çok önemli bilgilere ulaşabiliyorum. Ama Burcu benim kadar sıkı bir sosyal medya takipçisi değil.
Peki bir de 10. yılınıza değinelim.
Cihan Baba: Aslında biz 10. yıl vurgusunu tüm yıla yaydık. Biz her sene başında tüm çalışma arkadaşlarımızla temalı fotoğraf çekimi yaparız; bu sene temamız 10. yıldı. Her yıl yaptığımız kariyer günlerimizin davetlerini bu sene”10 yıla 10 konuk” ismiyle gerçekleştirdik. Bu yıla özel “10.yıl Sohbetleri”ni gerçekleştirdik. Şehrin (ve dolayısıyla bizim) idari amirleri ile öğle yemeklerinde bir araya geldik. Müzik öğretmenimiz 10. yılımız için bir marş besteledi. Tabii sosyal medya için hashtagler kararlaştırıldı. Tabii bir de seremoni gecesi.
Gerçekten çok şık bir davetti, biraz içeriğinden bahseder misiniz?
Burcu Baba: Tüm velilerimizin, çözüm ortaklarımızın, çalışma arkadaşlarımızın ve Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı ve Bahçeşehir Kolejleri Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları’nın davetli olduğu bir programdı. Tabii okulumuzun açılışı sürecinde de pek çok katkıları olan eski belediye başkanlarımız, eski çalışma arkadaşlarımız, dostlarımız, daha saymakta zorlandığım pek çok kişi. Temel hedefimiz Bahçeşehir Kolejleri’nin ilk franchise’ı olmanın verdiği gururla hem Bahçeşehir Kolejleri’nin 100 kampüsünün hem de Alanya’nın 2007’den bu yana olan gelişimine davetlilerimizle birlikte tanık olmak, 10 yılını tamamlamış öğrenci, veli ve çalışma arkadaşlarımıza teşekkür etmek hem de beraber çalıştığımız Alanya’nın değerli firma sahiplerine teşekkürlerimizi sunmaktı. Bu keyifli akşamda bizimle olabilen olamayan tüm velilerimize, dostlarımıza bir kez de buradan teşekkür etmek istiyorum. Bu başarılara imza atabildiysek çok kişinin katkısı var.
