‘Rezil olma ile utanmayı birbirine karıştırıyoruz’

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Akademi'nin Birinci Dönem Kişisel Gelişim seminerleri devam ediyor. ALTSO Akademi tarafından son olarak Eğitmen Ebru Yaşar Seçen tarafından 'Bir Hikayem Var' konulu seminer gerçekleştirildi.
Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Akademi'nin Birinci Dönem Kişisel Gelişim seminerleri devam ediyor. ALTSO Akademi tarafından son olarak Eğitmen Ebru Yaşar Seçen tarafından 'Bir Hikayem Var' konulu seminer gerçekleştirildi.

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası  (ALTSO) Akademi’nin Birinci Dönem Kişisel Gelişim seminerleri devam ediyor.  ALTSO Akademi tarafından son olarak Eğitmen Ebru Yaşar Seçen tarafından ‘Bir Hikayem Var’ konulu seminer gerçekleştirildi.

‘Rezil olma ile utanmayı birbirine karıştırıyoruz’-1
Ebru Yaşar Seçen

ALTSO Konferans Salonu’nda katılımcılara hitap eden Eğitmen Ebru Yaşar Seçen,  Alanya’ya gelmekten ve burada yaşayanlarla bir arada olmaktan çok keyif aldığını söyledi. Seçen,  “Hikayeleştirerek anlatmada bilgi önemli. Vücut dili önemli.  Anlatacağız ama hikaye ne?  Hikaye herhangi bir konuyu ve durumu kurgusal olarak anlatmak. Hikayede konu çok fazla dağılmaz. Bazı hikayeler bir romana bedeldir. Haldun Taner’den 10 sayfa okursunuz ama o 10 sayfa sizi doyurur. Bilgi de vardır ama bu bir yetenektir. Hikayeyi dağıtmadan nasıl anlatırız?  Bir şeyleri anlatmak için kitap okumalısınız. Türkiye’nin yüzde 81’i günde 5-6 saat televizyon izliyor. Bizim dönemimizde kütüphane vardı.  Türkiye’de ilk ve orta dereceli okulların yüzde 70’inde kütüphane yok. Anne ve babalar olarak çocuklara ne veriyoruz?  Ülkeye ne zaman televizyon geldi o zaman kitap okuma yavaş yavaş azalıyor. Kitap okuma azalınca insanların ifade yeteneği azaldı. Büyük şehirlerde insanlar birbirine yabancılaşıyor. Ebeveynlere görev düşüyor. Çağımız tüketim çağı. Doyumsuz bir nesil var. Bir şeyi anlatırken konuyu ortaya koyacaksınız ama burada hayattan ne kadar nemalandığınız önemli. Beden dili önemli. Diksiyon ağızdan çıkan jest ve beden dilinin uyumu. Beden dili bilinçsiz davranışlardan oluşur. Bedene her zaman hükmedemezsiniz. Sesi de iyi tanımak gerekiyor. Kendi duyduğunuz sesiniz aldatmacadır. Sesi tanımak çok önemli. Her akşam bir tiyatro yazarının sesini okuyun. Onun kayıt bölümünü okuyun. Onu dinleyin. Ertesi gün tekrar okuyun ve dinleyin. Bunu 10-15 gün boyunca yapın. Kendi sesinize alışacaksınız. Yazı dilinin konuşma diliyle uyumuna da diksiyon denir. Yapılan bir araştırmadan ölüm korkusu topluluk önünde konuşmaktan daha sonra ikinci sırada geliyor. Bu özgüvenle ilgili. Biz rezil olma ile utanmayı birbirine karıştırıyoruz” dedi.

‘Rezil olma ile utanmayı birbirine karıştırıyoruz’-2
Seminer ALTSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Önceki İçerikAşkım Kapışmak Alanya’daydı
Sonraki İçerikAlanya yürüdü